Kurban, kelime anlamı ile yakınlaşma demektir. Buradan hareketle, kurban kesmek; Allah’a yakınlaşma gayesiyle, O’nun verdiği mallardan, kurban edilmesi mümkün olan birini, yine O’nun rızası için boğazlamak demektir.
Kurbanın dinî dayanağı nedir?
Kurban kesmek, ilk insanla beraber başlamıştır. Hz. Adem’in çocukları Allah için kurban kesmişlerdi, ama birisinin niyeti halis olmadığı için onun kurbanı kabul edilmemişti. Kardeşinin kurbanı ise kabul edilmişti. Diğeri de onu kıskanmış ve öldürmüştü. Bu olayı bize Kurân-ı Kerim nakleder. (Mâide 5/27). Buradan hareketle kurbanda asıl olanın Allah rızası için kesme olduğunu da anlıyoruz. Bunun dışında Kurân-ı Kerim’de pek çok yerde çeşitli vesilelerle önceki peygamberlere emredilen kurbanlardan, hacda kesilecek kurbanlardan söz edilir. Bütün dinlerde kurban vardır. Nihayet Kevser Suresi’nde ise Hz. Muhammed’e hitap edilerek onun ve ümmetinin kurban kesmesi emredilir. Hz. Peygamber de Medine’de sürekli kurban kesmiş ve hacda ise, muhtemelen altmış üç yıllık ömrünü esas alarak, 63 tane kurban kesmiştir. İbn Mâce’nin naklettiği hasen derecesinde bir hadisi şeriflerinde ise: “Kim imkân bulur da kurban kesmezse bizim namazgâhımıza yaklaşmasın” buyurmuştur.
Kurban kesmenin dini hükmü nedir?
Kevser Suresindeki emrin bir başka manaya da gelme ihtimalinden ötürü, alimlerin çoğu kurbanın kesin bir farz olmadığı kanaatine varmışlardır. Hanefiler ise bu emrin, kesin yapılması gereken bir talepte bulunduğu, ancak bu farklı yorum ihtimaline bakarak buna inanmayanın kâfir olmayacağı kanaatine varmışlardır. Böyle yapılması kesin olarak istenen, ama mahiyeti konusunda başka yorumlar da yapılabilecek şeyler için Hanefîler “farz” değil de “vacip” kavramını kullanırlar. Bu sebeple kurban Hanefilere göre vaciptir. Yani imkanı olanlar onu kesmelidirler ama bunu başka yorumlara bakarak yumuşatmakta serbesttirler. Şafiilere göre ise kurban sünnettir, ama sıradan bir sünnet değildir. Yapılması gereken bir sünnettir, yani “sünneti lazıme” dir. Bütün bu ve benzeri delillere bakıldığında kurbanın ‘sünnettir, olmasa da olur’ denecek bir sünnet olmadığını, hali vakti yerinde olanlar için gerçekten de Hanefilerin dediği gibi vacip olduğunu anlarız.
Müslim’in naklettiği bir hadisi şerife göre, Allah Rasulü Medine’de kurban bayram namazını kıldırmıştı. Bazı insanlar acele davranıp kurbanlarını kestiler. Hz. Peygamber’in kestiğini zannetmişlerdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) kendinden önce kesenlerin tekrar kurbanlarını kesmelerini emretti. Eğer kurban sadece isteyenlerin kesecekleri bir ibadet olsaydı, onların iade etmelerin emretmezdi.
Kurban ne için kesilir?
Hac Suresinde Allah (cc): “Kurbanlarınızın etleri ya da kanları Allah’a ulaşmaz, ama sizin takvanız Allah’a ulaşır” (22/37). Dendiğine bakıldığında, kurban kesmenin asıl amacının Allah’ın emrini yerine getirmek, böylece takvalı olduğunu göstermek olduğu anlaşılır. Bunun anlamı, Allah isterse en değerli malımızı dahi O’nun yoluna feda edebiliriz, demektir. Tıpkı Hz. İbrahim’in İsmail’i kurban etmeye karar vermesi gibi, gerekirse bizim de canımızı dahi kurban edebileceğimizi göstermektir. Bir bakıma da kurban malperestlik duygusunu kırmak, Allah’ın rızası karşısında her şeyimizden geçebileceğimizi göstermek anlamına gelir.
Kimler kurban kesmelidir?
Kısaca hali vakti yerinde olanlar, yani zenginler kurban keserler. Bunun ölçüsü ise temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, kendisini zengin kılacak kadar malı mülkü bulunmaktır. Böyle olan malın mülkün üzerinden, zekatta olduğu gibi bir yıl geçmesi de gerekmez.
Günümüz şartlarında ne kadar birikmiş parası olan kişi kurban kesmelidir?
Kurban için birikmiş parası bulunma şartı yoktur. Bir insan düşünelim, aldığı maaşı evinin geçimini karşılıyor ve bunun dışında evi barkı, parası, bağı bahçesi ya da ticaret malı varsa ve bunların değeri en az 85 gram altının değeri kadarsa bu insanın imkanı vardır ve kurban kesmesi gerekir. Ama zenginliğin ölçüsü olarak sünnette 85 gram altın zikredildiği gibi, 200 dirhem gümüş, kırk koyun, otuz sığır ve beş deve de zikredilmiştir. Buna göre bir insan bu gün şöyle diyebilir: “Zenginlik için 85 gram altını ölçü alırsam bunun değeri bu gün yaklaşık 2 milyar TL eder. Oysa gümüşü esas aldığımda bu değer çok daha azdır. Sığırı esas aldığımda ise çok daha fazladır. Öyleyse ben zenginlik ölçüsü olarak bunların değer ortalamalarını almak istiyorum ki, bu da yaklaşık 50 milyar TL eder. Buna göre temel ihtiyaçlarından fazla bu gün için 50 milyar değerinde malı ya da parası olan insan ancak kurban kesmelidir.” Böyle anlamak mümkündür ve bu durum, biraz da kişilerin kendi tercihlerine bırakılmıştır. İster kendisini 85 gram altınla, isterse 50 milyar TL ile zengin sayar ve kurbanını ona göre keser. Ama her halü karda kesen, sevabını alır.
Ailede yeterli birikimi olan karı-kocadan ve çocuklardan her birinin kurban kesmesi gerekir mi?
Hanefiler, şahsi malı bulunan herkesi başlı başına bir mükellef sayarlar ve böyle olan birisi, ister kadın olsun ister erkek olsun kurban kesmelidir derler. Diğer mezhepler ise, her bir ferdin ne kadar parası bulunursa bulunsun, bir eve bir kurban yeter diye düşünürler.
Kadın kurban kestirebilir mi?
Bir önceki soruya verdiğimiz cevaptan da anlaşılacağı üzere, Hanefilere göre kadının da kendi malı mülkü, altını ya da parası varsa onun da kurban kesmesi gerekir. Hatta kadın evi bakmakla yükümlü olmadığı için, onun temel ihtiyaçlarını karşılayacak parasının bulunması aranmaz. Çünkü onları zaten erkek karşılayacaktır. Öyleyse zengin olan kadın kurban keser, ya da vekalet vererek kestirir.
Yolcunun kurban kesmesi gerekir mi?
Şerî ölçülerle yolcu sayılan bir insana kurban kesmek vacip değildir. Ancak bizzat kendisi keserse, ya da vekil tayin ettiği kişiye kestirirse güzel bir iş yapmış olur
Kurban kesmek yerine sadaka vermekle bu ibadet yerine getirilmiş olur mu?
Hayır asla! Çünkü ibadetlerin cinsini ve keyfiyetini biz tayin edemeyiz. İbadetler tamamen Mabudun bildirdiği gibi olmalıdır. Başka türlü verme ibadetleri zaten vardır. Kişi onlardan yapması gerekenleri de yapacak, gerekiyorsa kurbanını da kesecektir.
Kurban ne zaman kesilir?
Vacip olan kurban, Kurban bayramının birinci, ikinci ve üçüncü yani, Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günlerinde kesilir. Güzel olan, kurbanların gündüzleri kesilmesidir. Kurban Bayramın birinci günü kesmek ise daha faziletlidir. Diğer kurbanlarda ise herhangi bir vakit söz konusu değildir
Bir kurbana kaç kişi ortak olur?
Büyük baş hayvanlara birden yedi kişiye kadar ortak olabilir. Hayvan kurban olacak yaşta ve özelliklerde bulunduktan sonra, etinin az ya da çok olması, ortak sayısını belirlemez. Küçük ve eti az olsa dahi büyük baş hayvanlara yedi ortak olabilir. “Bu kurban ancak beş kişilik, ya da üç kişilik olur” gibi ifadeler, kişi başına gelecek etin belli bir miktarda olmasını anlatmak için söylenir. Yoksa büyük baş bir hayvan kurban olma özelliklerini taşıdıktan sonra ona yedi kişi ortak olabilir.
Hangi hayvanlar kurban olarak kesilir? Bu hayvanlar hangi nitelikleri taşımalıdır?
Kurban ancak keçi koyun, sığır deve ve mandadan olur. Bunun dışındaki hayvanlardan kurban olmaz. Çünkü kurban bir ibarettir ve ibadetleri Hz. Peygamber nasıl öğretmişse ancak öyle yapılırlar. Tavuktan, deve kuşundan vb. hayvanlardan kurban kesmeye kalkan, veya bunların kurban olabileceğini söyleyen, ya da bu hayvanlardan bir kurban adayan insan bir bidat işlemiş olduğu için günahkar olur. Hatta böyle bir iddiaya küfür diyen alimler dahi vardır.
Kurban kesilecek hayvanlar kendi cinsinin olgun yaşına geldiğinde ve ortalama bir büyüklükte olduğunda kurban kesilebilirler. Her hangi bir arıza ya da hastalık bunları ortalama değerden düşürmüşse kurban kesilemezler. Çünkü kurbanda bir bakıma şöyle bir mana vardır: Ya Rab! Ben senin rızan için bir koyun, ya da bir keçi vb kesiyorum”. Durum böyle olunca normal bir keçi ya da normal bir koyun sayılmayan, arızalı bir hayvanı kurban etmek uygun olmaz. Bu konudaki ölçü şu hadisi şeriftir: “Kurbanda belirgin kör, belirgin hasta, belirgin topal ve kemiklerinde iliği kalmamış kadar zayıf hayvanlar kurban olmaz”. Ayrıca tek gözü olmayan ve boynuzları kırılan hayvanların da kurban olmayacağı söylenmiştir. Çünkü bu arızalar bir hayvanı kendi cinsinin ortalaması olmaktan çıkarır. Ancak besili olsun ya da zarar vermesin diye küçükken boynuzları köreltilen hayvanlar böyle değildir. Çünkü bu durum hayvanın değerini düşürmez, aksine artırır.
Kurbanlık hayvanlardan hangileri ortak olarak kesilebilir?
Büyük baş hayvanlara birden yediye kadar ortak olunabilir. Küçük baş hayvanlardan ise ancak bir kurban olur.
Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir?
1.Kurban keserken özellikle hayvana sıkıntı vermemeye dikkat etmelidir. Şehirlerde gördüğümüz ve hayvanların itilip kakılarak, dövülerek kurban edilmesi vahşiliktir, İslam ahlakına sığmaz: böyle eziyet eden insanlar sanki on günah işlemiş iki sevap almış gibidirler. Bu kadar günah almaktansa sevabı terk etmek daha iyidir. Müslümanlar kurban keserken hayvana nasıl şefkatle davranılacağını gösterme şansı yakalarlar. Bu şansı kaçırmamalı ve müslümanın merhametini ve diğerlerinden farkını göstermelidirler.
2.İkinci önemli mesele, temizlik ve insanları tiksindirmemedir. Şehirlerde gördüğümüz manzaralar, Müslümanlığın belirtileri değildir. Bizden Allah kurban kesmemizi ister, etrafı pisletmemizi değil. Ve Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurur: “Allah her şeyin ihsan ile yapılmasını şart koşmuştur. (İhsan, bir şeyi yapılabileceğinin en güzeliyle yapmaktır). Öyleyse boğazlarken de ihsan ile boğazlayın, bıçağınızı iyi bileyin ve hayvanınızı rahatlatın”. Bu konuya Müslümanlar çok ama çok dikkat etmeli ve her fırsatta dine ve dindarlara saldırmak isteyenlere fırsat vermemelidirler.
Kurban bayıltılarak kesilebilir mi?
Zorunlu bir sebep yoksa kurbanı bayıltarak kesmek sakıncalıdır, en azından mekruhtur. Çünkü kesimden mi bayıltmadan mı öldüğünü bilemeyiz. Sonra bayıltmanın hayvana ne kadar acı çektirdiğini de bilemeyiz. Ama zapt edilemeyen bir hayvanı bayıltmaktan başka çare yoksa, en sonunda bu yola da baş vurulabilir.
Kurban eti nasıl değerlendirilmelidir?
Kurban kesmekten asıl amaç, Allah için kan akıtmaktır. Bu yapıldıktan sonra kurban tamamdır, ancak elbette kurban kesmenin hikmetlerinden biri de fakir fukaranın et yemesidir. Bunu sağlamak ve kurban etini olabildiğince dağıtmak gerekir. Bunun bir ölçüsü yoktur. Kişi kendi vicdanına göre hareket eder.
Kurban bağışlanabilir mi?
Kurban elbette bağışlanabilir. Kurbanını keser ve etini olduğu gibi bir şahsa, şahıslara, ya da kurumlara bağışlayabilir. Kendisi adına kurban kesilmek üzere kurbanının parasını da bağışlayabilir, yani birisini vekil kılabilir. Ancak kurban yerine onun parasını bağışlamakla kurban görevini yerine getirmiş olmaz.
Hayır kurumlarına vekalet vererek kurban kesilebilir mi?
Elbette güvendiği ve bu görevi hakkıyla yerine getirdiğinden emin olduğu kurumlara kurbanını verebilir, onları vekil ederek kesilmesini onlardan isteyebilir. Ancak kurbanın bir ibadet olduğunu bilmek gerekir. Bu sebeple kesilen kurbanların etlerinin günah olmayan şekilde ve müslümanca kullanılıyor olmasına dikkat etmeli ve bunu aynı zamanda takip etmelidir. Ama şunu da unutmamak gerekir ki, kurbanda en güzel olan, onu bizzat kendisi kesmesi, kesildiğine şahit olması, hatta kanını görmesidir. Bu bir şart olmasa dahi güzel bir şeydir.
Hayır kurumlarına bağışlanan kurbanlar için de şükür namazı kılınır mı?
Kurban için kılınan iki rekat şükür namazı, kurbanını kendi kestiğinde de, başkasına kestirdiğinde de kılınmalıdır. Bunu kılmak şart/farz değildir ama kılınması sünnettir, sevaptır.
Taksitle kurban alınabilir mi?
Kurbanın peşin alınma zorunluluğu yoktur. Helal olan her türlü alışverişle kurban da alınır. Taksitle alış veriş caiz olduğuna göre kurbanı da taksitle almak caizdir.
Borç para ile kurban kesilir mi?
Borç para ile başka şeyler almak caiz olduğuna göre kurban almak da caizdir. Hatta hac gibi, kurban gibi şeyleri borç para ile almak bazen daha da güzel ve garantili olabilir. Çünkü borç alınan bir para asla haram değildir. Böylece kurbanını haram olmayan bir para ile kesmiş olur.
Bayramda adak kesilir mi?
Bayramda adak kesilir. Hatta bazılarına göre “kurban” denen şey, kurban bayramında kesilen hayvan olduğu için, “Ben bir kurban keseceğim” diye adak adayan insan, sanki kurban bayramında bir kurban keseceğim demiş olacağından, adaklar da ancak kurban bayramında kesilir. Fakat bizim dilimizde “kurban” dendiği zaman bu anlaşılmadığı için, adaklar, özellikle kurban bayramında denmiş olmadıkça, her zaman kesilebilir.
KURBANLA İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI
Kurban Nedir? Sözlükte, yaklaşmak, yakınlık peyda etmek anlamına gelen kurban, dinî terim olarak: İbâdet niyetiyle Kurban kesme günlerinde (kurban bayramının, birinci, ikinci ve üçüncü günleri), belirlenmiş bir hayvanı Allah rızası için kesmektir. Buna "udhiyye" denir İslâm'ın mâli ibâdetlerinden biridir. Kurban kesmek , İmam Ebû Hanife'ye göre vacip, İmam Şâfîî, İmam Mâlik, İmam Ahmcd b. Hanbel ve Hanefılerden İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre, sünnet-i müekkededir.
Kimler Kurban Kesmekle Yükümlüdür? Ergenlik çağına giren, zengin, mukîm (yolcu olmayan) her erkek ve kadın müslüman kurban kesmekle yükümlüdür. Buradaki zenginlikten maksat; kişinin temel ihtiyaçlarından başka 80.18 gr. Altın veya bunun kıymetinde mal veya paraya sahip olmasıdır. Zekâttaki zenginlik ölçüsü ile, kurbandaki zenginlik Ölçüsü aynı olmakla beraber, zekâtta olduğu gibi, malın artıcı olması şart olmadığı gibi, üzerinden bir yıl geçmiş olması da gerekmez. Daha önce fakir iken, kurban kesme günlerinde yukarıda zikredilen zenginlik ölçüsüne ulaşan kimse, kurban kesmekle yükümlü olur. Ailede Bir Kişinin Kurban Kesmesi Yeterli mi? Yoksa Tüm Aile Fertlerinin Kurban Kesmesi Gerekir mi? İslâm dininde; ailede "mal birliği" değil, "mal ayrılığı" prensibi vardır. Yani bir aile içinde de olsa, herkesin malı, kendisine aittir. Bir kimse, babasının, eşinin veya oğlunun servetiyle zengin sayılamaz. Baba fakir olduğu halde oğlu; koca fakir olduğu halde karısı zengin olabilir. Bu bakımdan, aile içinde, diğer şartlarla beraber kimler dinen zengin sayılırsa, sâdece onlar kurban kesmekle yükümlü olurlar. Hepsi zengin sayılırsa, her birinin, ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir. Aile içinde zengin sayılan kimse yoksa, hiç biri kurban kesmekle yükümlü olmaz.
Kurbanlık Hayvanı kesmek yerine, Canlı Olarak Veya Bedelini Yoksula Vermekle, Kurban İbâdeti Yerine Getirilmiş Olur mu? Kurbanın rüknü, kurban edilmesi caiz olan hayvanlardan birini, kurban kesme günlerinde kesmektir. Bu itibârla, kurban kesmek yerine, kurban bedelinin veya kurbanlık hayvanın (kesilmeden) yoksula yahut bir hayır kurumuna bağışlamakla, kurban ibâdeti yerine getirilmiş olmaz. Ancak kurban, herhangi bir sebeple, eyyam-ı nahr denilen kurban kesme günlerinde kesilememiş ise, bu günlerden sonra kurban kesilmez. Bu takdirde sadakaya dönüşür; dolayısıyla kurbanlık hayvanın aynısının veya bedelinin tasadduk edilmesi gerekir.
Hangi Hayvanlardan Kurban Olur? Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bu hayvanların erkekleri kurban edilebileceği gibi, dişileri de kurban edilebilir. Bunlardan devenin 5, sığır ile mandanın 2 ve koyun ile keçinin bir yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Ancak koyunlar 6 ayı tamamladıkları halde, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olurlarsa bunlar da kurban edilebilir. Keçi ise olmaz, onun mutlaka yaşını doldurması lâzımdır. Bu hayvanların dışında hiçbir hayvanın kurban edilmesi sahih olmaz. Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Fakat sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Yedi kişiyi geçmemek şartıyla, ortakların tek veya çift olmalarında bir fark yoktur.
Bir Hayvanın Kurban Olmasına Engel Olan Kusurlar Nelerdir? Kurban, bir ibâdet olduğu için, kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları gerekir. Bazı kusurlar vardır ki; bunlar, hayvanın kurban olmasına engeldir. Bu kusurların başlıcaları şunlardır: İki veya bir gözü kör olan, kemiklerinde ilik kalmayacak derecede zayıflamış olan. kesim yerine yürüyerek gidemeyecek kadar topal olan, kulağının ve kuyruğunun üçte birinden fazlası kopmuş olan, dişlerinin yarıdan fazlası dökülmüş olan, boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırılmış olan, ölüm derecesinde hasta olan... hayvanlar kurban edilmezler. Boynuzsuz veya boynuzu biraz kırılmış, dişlerinden birazı dökülmüş ve burulmuş hayvanların kurban edilmeleri caizdir.
Kuyrukları Koparılan Koyunların Kurban Edilmesi Caiz midir? Doğumlarının ilk aylarında daha sağlıklı gelişmesi için kuyruklarının fazla kısımları boğulmak suretiyle düşürülen merinos cinsi koyunların kurban edilmelerinde bir sakınca yoktur. Çünkü bu durum, hayvanın, emsaline göre kıymetini azaltan bir ayıp değildir.
Kişinin Kurbanı Bizzat Kendisinin Kesmesi Veya Kesilirken Başında Bulunması Gerekir mi? Bu iş İçin Bir Kimseye Ya da Resmî Veya Özel Bir hayır Kurumunu Vekil Edebilir mi? Kurban kesmekle yükümlü olan kişinin, keseceği kurbanı bizzat satınalması, kendisinin kesmesi veya kesilirken yanında bulunması - kurbanın sahih olması için - gerekli değildir. Bunlar vekâlet yoluyla da yapılabilir. Çünkü kurban mâlî bir ibâdettir. Mâlî ibâdetlerde vekâlet caizdir. Hiçbir mazeret olmadan da, kişi kendi adına kurbanını satın alıp kesmek üzere güvendiği bir kimseyi vekil tayin edebilir. Vekil, hakîkî şahıs olabileceği gibi, hükmî şahıs, yani özel veya resmî bir kuruluş da olabilir. Buna göre, yurtiçinde veya yurtdışında bulunan kimselerden, isteyenlerin, önceden bedelini ödeyerek, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye diyanet Vakfı'nın müşterek organizesiyle, vekâleten kurbanlarını kestirmeleri ve bu kurbanların etlerinin yurtiçi veya yurtdışındaki muhtaç dindaş ve soydaşlara ulaştırılması dinen caizdir.
Kurbanlık Hayvanın Canlı Olarak Tartılıp Kilogram Fiatı Üzerinden Anlaşarak Veya Kesildikten Sonra Eti Tartılarak Fiyatının Belirlenmesi ile Satın Almak Caiz midir? Tane hesabı ile satın alınan hayvanın kurban edilmesi caiz olduğu gibi; alıcı ve satıcı arasında, sonunda anlaşmazlık çıkmamak, şartı ile, bedeli kesildikten sonra, etinin beher kilosu için, taraflarca önceden belirlenen fiyattan ödenmek üzere satın alınan hayvanın kurban olarak kesilmesi; yine, canlı olarak tartılıp beher kilosu için takdir edilen bedel karşılığında satın alınan hayvanın kurban edilmesi de caizdir. Ortaklaşa Kurban Edilecek bir Hayvana, Ortaklar Değişik Niyetlerle Katılsalar Caiz midir? Ortakların hepsi, yönleri değişik olsa bile, kurban niyetiyle katılmak durumundadırlar. Meselâ, ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanına niyet etmiş olsalar böyle bir ortaklıkla kurban kesilmesi caiz olur. Çünkü hepsi de ibâdet niyetiyle katılmış bulunmaktadırlar. Fakat ortaklardan biri herhangi bir ibâdet niyetiyle değil de, et almak maksadıyla katılmış olsa, bu sahîh olmaz ve diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş sayılmazlar.
Ortaklaşa Kurban Edilen Hayvanların Etleri Nasıl Taksim Edilir? Deve ve sığır gibi hayvanlar ortaklaşa kurban edildiğinde, etleri, ortaklar arasında tahmini olarak değil tartılarak taksim edilir. Ancak bu hayvanlar, bir ailenin fertleri için kurban edilmişlerse, bunların etlerinin tartı ile taksim edilmesi, gerekmez. Yine ortaklaşa kurban kesenler, kurban etini tamamen yoksullara dağıtacak veya bir kuruma verecek olurlarsa bu takdirde de kurban etinin tartılarak taksim edilmesi gerekmez.Kurban Eti Kimlere Verilebilir? Kurban etinin hepsini yoksullara dağıtmak veya kendisi ve çoluk-çocuğu için alıkoymak caiz ise de, en uygun olanı; kurban etini üçe taksim edip; birini, kurban kesemeyen yoksullara dağıtmak,bir bölümünü akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek; birini de kendi çoluk- çocuğu ile yemektir. Şayet, kurban kesen kimsenin çoluk-çocuğu kalabalık ve hâli vakti de çok iyi değilse, kurban etini dağıtmayıp tamamını çoluk-çocuğu için alıkoyması daha uygun olur. Kurban etinden, müslüman olan komşulara hediye etmek caiz olduğu gibi, müslüman olmayan komşulara da vermek caizdir.
Kurbanın Derisi satılabilir mi? Kurbanın derisini seccade veya evde kullanılacak bir şey yapmak caiz olduğu gibi. bir fakire veya hayır işlerine hizmet eden bir kuruluşa vermek de caizdir. Kurbanın derisi, kurbanın bir parçası olduğundan satılması caiz olmadığı gibi, kurbanı kesene kasap ücreti olarak da verilmez. Kurbanlık Hayvanın Başına Tabanca Sıkılmak Suretiyle Veya Elektrik Şoku İle Bayıltılarak Kesilmesi Câiz midir? Fazla eziyet vermemek (ölüm acısını azaltmak) maksadıyla, kesim esnasında, hayvanın başına tabanca sıkılmak veya elektrik şokuna bağlanmak suretiyle bayıltılması, bu hayvanın kurban olarak kesilmesine engel ayıplardan sayılmaz. Çünkü kurbana engel ayıp, kesim esnasında meydana gelen ârızalar olmayıp, hayvanda önceden mevcut olan ve emsaline göre hayvanın değerini noksanlaştıran kusurlardır. Kesim esnasında meydana gelen kusurlar, Kesim işlemine dâhil bir ameliyye olup, kurbana engel ayıp sayılmaz. Bu itibârla, canlı olarak (şok etkisi ile ölmeden önce hemen) kesilmek kaydı ile kurbanlık hayvanın tabanca veya elektrik şoku ile bayıltılarak kesilmesi caizdir.
Kurban Kesme Günlerinde Yolcu Olan Bir Kimsenin Kurban Kesmesi Caiz midir? Daha önce de belirtildiği gibi, kurban kesmekle yükümlü olmanın şartlarından biri de mukim (yolcu olmamak) olmaktır. Ancak yolcu olan bir kimse kurban kesmek isterse kesebilir. Yolcu iken kurban kesen kişi, kurban kesme günlerinde memleketine dönse dahi yeniden kurban kesmesi gerekmez. Şu kadar varki, yolcu iken kurban kesmeyip de, kurban kesme günlerinde memleketine dönen kimse ise kurban kesmelidir.
Ölü Kurbanı Diye Bir Şey Var mıdır? Bilindiği gibi, ölen bir kimsenin dînî yükümlülükleri sona erer. Bu itibarla ölü kurbanı diye bir şey söz konusu değildir. Ancak, bir kimse, sevabını ölmüş bulunan anne veya babasına yahut diğer yakınlarına bağışlanmak üzere, çeşitli hayır kurumlarına, fakir ve muhtaç kişilere bağışta bulunabileceği gibi, kurban da kesebilir. Ölen kimsenin kendisi için kurban kesilmesine dâir vasiyyeti yoksa, bu kurban etini fakirler yiyebileceği gibi, kurban kesen kimse ve zenginler de yiyebilir. Vasiyyet varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya dağıtılması gerekir. Böyle bir kurbanın etinden kurban kesen mirasçılar ve dinen zengin sayılanlar yiyemezler. Ölen kimsenin vasiyyeti olmaksızın, sevabı onun ruhuna bağışlanmak üzere kesilen kurbanın herhangi bir zamanda kesilmesi caiz ise de, kurban kesme günlerinde kesilmesi daha faziletli ve daha sevaplıdır. Ölenin vasiyyeti gereğince kesilen kurban ise ancak, kurban kesme günlerinde kesilir. Vasiyyeti yoksa ölen kimse için mirasçılarının kurban kesmeleri gerekmez.
Kadın Ve Ehl-i Kitap, Kurbanlık Hayvanı Kesebilirler mi? Ve Kestikleri Yenir mi? Bir müslümanın, erkek olsun kadın olsun usulüne uygun olarak kestiği hayvanların etleri yenir. Yine ehl-i kitap olan, yani peygamberlerden ve semavî kitaplardan birine inanmış olan (Yahûdi, Hıristiyan) ların usûlüne göre kestikleri hayvanların etleri de yenir. Bu itibarla, müslüman bir kadının yahut ehl-i kitap kadın veya erkeğin kurbanlık hayvanı kesmesi caizdir. Bunların kestikleri kurbanın eti de yenir. Ancak, kurban bir ibadet olduğundan-imkan varsa- onu müslümanın kesmesi daha uygun olur. Teşrik Tekbirleri Nedir? Kurban Kesmeyenler de Teşrik Tekbirleri Getirir mi? Bilindiği üzere, kurban bayramı, kamerî aylardan Zilhicce'nin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder. Bayramın dört gününe, Arefe günü de ilâve edilince bu beş güne "Eyyam-ı Teşrik" denilir ki, farz namazların peşinden aldığımız " Tekbir Günleri" demektir. Bu tekbirlere de "Teşrik Tekbirleri" denir. Teşrik tekbiri şöyledir: "Allahu Ekber, Allahu Ekber, Lâ İlahe İllallâhu Vallâhu Ekber. Allâbu Ekber Velillâhil'hamd." Arefe gününün sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmiüç vakit farz namazların peşinden, selâmdan sonra bu tekbiri bir defa getirmek vaciptir. İster cemaatle, ister yalnız başına namaz kılan, kurban kesen veya kesmeyen yolcu olan veya olmayan kadın-erkeğin; farz olan her namazın peşinde Teşrik tekbirlerini getirmeleri gerekir.
Kurban ne demektir, hükmü nedir?
Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.
Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını keser. Böylece hem maddi durumu yetersiz olup kurban kesemeyenlere bir şekilde yardımda bulunmuş, hem de Cenab-ı Hakk’a, yaklaşmış olur.
Kurban ibadeti, İslam toplumlarının şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri devam ede gelmektedir. Ayrıca kurban, bir Müslüman’ın gerektiğinde bütün varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun da bir nişanesidir.
Kurban Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise, sünnet-i müekkededir. Dini kaynaklarda Peygamber Efendimizin kurbanını daima kestiği ifade edilmektedir.
Kurbanın dinî dayanağı nedir?
Genel anlamda kurbanın bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet yer almaktadır. Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’in yerine, Allah tarafından bir kurbanın verildiği açıkça bildirilmektedir. (Saffat, 37/107)
Ayrıca aşağıdaki ayetler de genel anlamda kurban ibadeti ile ilgilidir :
- “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık…” (Hac, 22/34)
- “... kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin”(Hac, 22/28)
“Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yeyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.” “Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac 22/36-37)
Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin, ibadet amaçlı birer uygulama oldukları açıktır. Bu amaçla kesilen hayvanların, et ve kanlarının Allah’a ulaşamayacağı asıl olanın ihlas ve takva olduğunun vurgulanması, kurban kesmenin ibadet olduğunun açık bir göstergesidir. Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir?
Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ayrıca, çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. Kesim esnasında hayvanların, birbirlerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına özen gösterilmelidir.
Kurban bayıltılarak kesilebilir mi?
Ölmeden kesilmesi kaydıyla, ihtiyaç halinde veya hayvana eziyet vermemek amacıyla kurbanlık hayvanın uygun tekniklerle bayıltılmasında bir sakınca yoktur. Ancak hayvan henüz kesilmeden, şok etkisiyle ölürse, kurban olmayacağı gibi, eti de yenmez.
Kurban kesilirken besmele çekilmesinin hükmü nedir? Hangi dua okunmalıdır?
İster kurban niyetiyle olsun ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse o hayvanın eti yenilmez. Ancak kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse bu hayvanın eti yenilir.
Kurban kesilirken üç defa “Bismillahi Allahü ekber” denilir ve şu ayetler okunur: