ÇOCUKLARIMIZI ANLAYABİLİYOR MUYUZ
Muhterem Errufai.com ailesi. Çocuk eğitimi yeryüzünün en 'meşakkatli' işi, en mübarek uğraşıdır. Hem büyük bir sabır hem de büyük bir ciddiyet gerektirir. Sevgi ve saygının birlikte büyütüldüğü, büyütülmesi gerektiği yüksek bir titizliktir. Bununla birlikte bir de çocukların duygu ve düşünce dilini çözmek gerekir.
Çocuklarımızın davranış biçimleri konusunda eğitilebilmesi için ilk şart, çocukların duygu ve düşünce dilini çözebilmektedir.
Anne - babalar bazen kendi çocuklarında beğenmedikleri davranışları gözlemlerler. Çocuklarımızda var olan ve bizim beğenmediğimiz davranışların tamamına yakını, yine bizim hatalı uygulamalarımızdan kaynaklanıyor. Çocuk eğitimi için her şeyden önce, çocukların duygu ve düşünce dilini çözmek, bilmek ve anlamak gerekiyor.
Çocuklarımızdaki olumlu davranışları artırmanın muhakkak kabul edilen bazı basamakları olduğu açıktır. Ebeveynler çocuklarında beğendikleri olumlu davranışları pekiştirmek için, ilk adım olarak beğenilerini çocuklarına yansıtmalıdırlar. Zira anne - babanın övgüsü, çocuk için övgüye değer davranışından hareketle etkili bir davranış eğitimi verecektir. İkinci adım ise, ilk adımın devamıdır; ebeveyn hoşnutluğunu çocuklarına tensel olarak da yansıtmalıdırlar. Çocuğunuz, hoşuna giden doğru bir davranışta bulunduğunda, ona gülümseyebilir ya da sarılabilirsiniz. Olumlu davranışları artırmanın bir diğer yolu da, çocuğunuzun sevdiği bir işi yaparak onu ödüllendirmenizdir. Sözgelimi parka gitmek istiyorsa, birlikte parka gidebilirsiniz.
Ödüllendirme en etkili eğitimdir! Ödüllendirme başlığı ile ilgili akılda tutulması gereken en önemli hakikat şudur; çocuklar ödüllendirildiklerinde başardıklarını anlayacaktırlar. Böylece çocuklar, kendi davranışları içerisinde övgüye değer bulunan hareketleri merkezinde davranışlarını pekiştireceklerdir. Ayrıca bilinmesi gerekir ki, çocuklarının olumlu davranışlarından hoşnutluklarını ifade etmek anne babaların da kendilerini iyi hissetmelerini sağlar, devamlı eleştirmek ve tehdit etmek anne ve babaların da kendilerini kötü hissetmelerini sebep olur.
Görmemeyi de öğrenin! Anne babalar, çocuklarında hoşlarına giden davranışları hemen övmelidirler. Bunun tam tersine, olumsuz ya da istemediğiniz bir davranış sergilediklerinde, bu hareketlerini görmezden gelmelidirler. Çocuklarınıza sizin hoşunuza giden şeylerin ne olduğunu söylemeyi deneyin. Olumsuz davranışları her seferinde tutarlı biçimde görmezden gelin. Bu davranışı başkasının ödüllendirmesine izin vermeyin.
Olumsuz davranışlarıyla ilgi çektiklerinde çocuklar sıklıkla bu durumdan hoşnut olurlar. Onlara dargın olduğunuz zaman bile aslında onlara ilgi göstermiş olursunuz bu nedenle yalnızca görmezden gelmeye çalışın. Bağırarak, vurarak, küserek de olsa ilgilenmek istenmeyen davranışları arttırır. Eğer onun televizyon izlemesini istemiyorsanız bu isteği duymazdan gelin, hiç pes etmeyin. Bunu televizyon izlemek için her ağladığında yapmalısınız.
Görmezden gelemiyorsanız bunu yapın! Eğer ki çocuklarımızın olumsuz davranışlarını görmezden gelemiyorsak, davranışları artık 'olumsuz' nitelendirilmesinin dışında tehlikeli ve yıkıcı boyutlara ulaşmışsa o zaman 'hayır' demek zorunda kalabilirsiniz. Sürekli eleştiri bir süre sonra çocuk için anlamsızlaşır. Eğer 'hayır' sözünü çok sık duyarsa kulaklarını tıkamaya başlayacaktır. Bu nedenle 'hayır' demenizin çok önemli olduğuna karar verdikten sonra bunu söylemelisiniz. Anne babaların yerine getiremedikleri boş iddia yahut vaatler, bir süre sonra çocuk tarafından anne - babanın sözlerine inanmamak şeklinde anlaşılacaktır.
Son olarak şu önemli noktayı da vurgulamadan geçemeyeceğim.
Çocuğunuza Sarılın: Çocuğunuza her gün en az 5 kez sarılın, öpün, saçlarını okşayın. Ten temasını sağlayın. Bu davranış çocuğunuzun kendini güvende hissetmesini sağlayacak. Sarılma esnasında vücut serotonin salgılar. Serotonin vücudun huzur ve sakinlik kimyasıdır. Mutlu ve Saglıklı hayatlar yaşamanız dileğimle. Saygılarımla
KAYNAKCA Haldun Keskin, Psikolog İbrahim C.Özdemir,Sosyal Hizmet Uzmanı
|